Bali-Seminyak&Kuta

Yine muhteşem bir uzakdoğu destinasyonu, gezecek görecek çok yer, anlatacak çok anı var. Bali doğanın, kültürün, adrenalin ve eğlencenin bütünleştiği harika bir ada. Baştan söyleyelim, turkuaz sular, beyaz kumlarla kaplı bir balayı adası sanıyorsanız doğru yer değil. Durmamak, keşfetmek, gezmekten yorulmak için ise doğru adres.

Biz Bali’de 8 gün kalarak dolu dolu bir tatil geçiriyoruz. Tatili üçe bölecek olursak, ilk 2 gün sörfçülerin uğrak yeri, uzun sahilleri ile ünlü Seminyak & Kuta bölgesi; kültürü, yemekleri ve spiritüel hayatı ile eşi benzeri olmayan Ubud ve son olarak da gelmişken turkuaz sular görelim, iki beyaz kumda yürüyelim diyebildiğimiz Gili Air adası.

Seminyak & Kuta:

Tatilimize Seminyak bölgesinde hareketi bir giriş yapıyoruz. Upuzun sahilleri dalga sörfçülerinin vazgeçilmezi. Biz de gitmeşken bu deneyimi yaşayalım diye, Kocaeli Kerpe’de birkaç hafta öncesinden sörf dersi aldık. Bunu ayrı bir yazıda anlatacagım ama Kerpe Babalı Köyü’nde Danube Surf House çok sevimli bir okul.Ne yazikki Türkiye’de dalga sörfüne çok elverişli bir iklim yok ama Karadeniz bunun için en verimli sahil ve iklim şartlarına sahip. Danube Surf House ufak bir sörf okulu ama burada canla başla çalışan milli dalga sörfçülerimiz Aleyna, Efe ve Yasin gibi isimlere ev sahipliği yapıyor. Biz Instagramdan keyifle takip ediyoruz.

Seminyak’a geri dönecek olursak, bizim gibi iki kere denemiş yeni başlayan hevesli sörfçülerin canını çıkarıyor tabiiki. Canla başla denemelerimiz sonucu hayaller ve gerçekler arasındaki farka boyun eğip, bir başka bahara diyoruz. Fakat Atilla’nın hakkını yememek lazım, kendisinde ciddi bir potansiyel görüyoruzJ Balinin guney batı bölgesinde bulunan bu sahilde, profesyonellik seviyesine göre bir çok sahil bulunuyor. Canggu,Seminyak,Kuta, Uluwatu,Padang Padang en çok tercih edilenleri.

Bu arada Seminyak’ta Kusuma Resort isimli bir otelde kalıyoruz, fakat kesinlikle tavsiye edilmez. Merkezi olması güzel ama hijyen/kahvaltı gibi ayrıntların çok hoşumuza gittiğini söyleyemeyecegiz.Otele geç saatte iniş yapıp ertesi gün ilk iş en yakın beach olan Seminyak Double Six Beach’e yürüyüp, birer sörf tahtası kiralayarak, tüm gün dalgalarla boğuşup sonunda da muhteşem bir gün batımı izliyoruz. Bu uzun sahil boyunca ciddi bir git-gel yaşanıyor; gün batımına doğru geriye çekilden deniz ile beraber muhteşem bir sahil ve gün batımı eşliğinde fotoğraf çekmeye doyamıyoruz. Akşam da KuDeTa’da çok güzel bir ambiansta yemek yiyerek yorgun bedenlerimizi yatağa zor atıyoruz.

İkinci gün ise motor kiralama zamanı. Bali’de gidilecek yerler birbirine uzak mesafede ve ciddi bi trafik sorunu olduğu için motor kiralamak şart. Motor dediğimiz zaten 50cc yi bile bulmaya scooterlar. Biz ilk gün adada en çok kulllanılan Scoopy marka bir motor kiralıyoruz; kasklar falan pek ilkel, kader kısmet şeklinde yola çıkıyoruz. Trafikte düzensizlikten doğan ilginç bir akış var. Yüzlerce motor aynı anda acayip düzensiz ama muhteşem bir uyum içinde akıyorlar. Kural yavaşlamamak, durmamak ve akıntıya kaptırmak.Daha önce motor kullanmayanlar için tehlikeli, o kaosa uyum saglamak zor olabilir.

Motoru alınca 2. Gün Canggu sahiline gidiyoruz. Benim en çok sevdiğim bölgelerden birisi oluyor. Burada Echo Beach’te sörfe bir şans daha veriyoruz. Benim taraf big failureJ ama azim tavan! Muhteşem bir sahil, siyah kumlar, sahil kenarında harika bir temple,çok tatlı beach clublar. Yine bir sörf gününü geride bıraktıktan sonra öğlen yemeği için Betelnut Cafe’ye gidiyoruz. Burası vejeteryan bir kafe ve yemekleri, tatlıları, meyve suları çok leziz. Mutlaka tavsiye ediyoruz. Bali’de bir çok vejeteryan, vegan kafe restoran göreceksiniz; bu yazıda önerecegim restoranlar ise genelde batılılar tarafından kurulmuş, çok zengin menüsü, konsept tasarımları olan mekanlar. Yemeklerin sunumundan lezzetine 10 puanlık önerilerimiz olacak, Betelnut da bunlardan biri. Biz gidemedik ama bir de harika bir pizzacı varmış-Fabbrica, ilerleyen günlerde kuzenlerle Ubud’dan buraya geri gelip yesek mi diye düşünmüşlüğümüz var. Eğer akşam saatlerine kalabilirseniz Canggu Old Man’s Bar önerilenler arasında, güzel beach partyleri oluyormuş.

Yemek sonrası sahilden gezerek güneye doğru inmeye karar veriyoruz; çok akıllıca bir iş yaptığımızı söyleyemeyeceğiz çünkü neredeyse 40km yolu motorsikletle giderek Uluwatu tapınağına geçiyoruz.Bu tapınak dik kayalıkların üstünde, muhteşem manzaraya sahip ve gün batımı manzarası eşsiz. İçerde maymunlar kol geziyor, kafa kafaya verip romantik bir şekilde gün batımını izleyebiliyorsunuz. Eşyalara, çocuklara ve kendinize dikkat sağları solları belli olmuyor. Biz ordayken bir tanesi ufak çaplı sinir krizi geçirmişti. Tapınakta Kecak dansı denilen yerel bir dans yapılıyor; bu dans enstrümansız tiyatral bir dans; bizim çok ilgimizi çekmediği için ayrıca bilet almadık ama merak edenler için ilginç bir deneyim olabilir.Uluwatu’da Single Fin ünlü bir club ve Pazar günleri büyük partileri oluyor fakat biz yoldan gelip iki gündür motor ve sörf ile çok yorulduğumuz için gidemiyoruz.

Uluwatu tapınağına giderken yol üstündeki Padang Padang sahiline de uğruyoruz. Burası yine favori sörf sahillerinden biri, Seminyak sahilinden çok daha farklı. Uzun merdivenlerden aşagıya inerken yine maymunlar karşılıyor ve milli koruma altında olan bir alan oldugu için bilet alınıyor. Merdivenlerin sonu Bali’de çok da alışık olmadığınız beyaz kum, turkuaz rengi ufacık bir koya açılıyor. Ufak bir alan olduğu için çok kalabalık oluyor; erken saatte gidip sahilde keyif yapılabilir; güzel bir doğası var.

Günümüzü Seminyak bölgesine dönerek bitiriyoruz. Yine Double Six Beach üstünde La Plancha isimli çok şirin bir İspanyol restoranında günümüzü bitiriyoruz.

Biz Seminyak bölgesinde sadece 2 gün kalabildiğimiz ve akşamları sörften çok yorgun oldugumuz için çok yere gidemedik ama daha uzun kalacaklara okuduk ve duyduklarımızdan önerilerimiz: Potatohead beach club- hem gündüz sahilde takılmak hem de akşam yemek ve içki için. Kuta Skygarden Rooftop Lounge– yemekler ve kokteyler çok güzel diye duyduk. Jimbaran’da Rock Bar– kayaların üstünde muhteşem deniz manzaralı bar, buraya gün batımında gidip kokteyl içebilirsiniz. Jimbaran’da aynı zamanda çok uyguna deniz ürünleri yiyebileceğinz ufak restoranlar mevcut. Jimbaran Bay Seafood ise buranın en premium restoranı.Yine bu sahilin en kuzeyinde Tanah Lot Temple da kayaların üstünde çok mistik bir tapınak. Yanındaki kumsala oturup gün batımını izleyebilirsiniz.

Gelecek yazimiz ise muhtesem Gili Air adasi

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s